2 Kasım 1998 Pazartesi

aşj+1












by GG


Yürekler düşüyor gökyüzünden, bir havuzda toplanıyor, insanların ellerinde kepçeler topluyorlar, kimne s, kimne m, kimine l, kimine xl, kimine xxl…
Canımın niçin canlı olduğunu düşünmediğim, tenime yaklaşabilecek kadar güler yüzlü tenleri reddetmediğim, yarının ise beş harfli bir kelime olmasının dışında bana bir anlam ifade etmediği, birden çok insanla ilişkiler içinde olacağım bir kalabalığımla birlikte yüzlerimizde gülücükler açtırarak, şifalı suların altında yatarak topraktan gök tarafına doğru büyüyeceğimiz bir ortam umut ettiğim…
Üzerine birilerinin rakamlar yazdığı ve diğerlerinin sürekli peşlerinden koştuğu değer adı verilen değerlere teyet geçmediğim, serdar böyle yapmaz ya da yapmalı gibi meli mazlı takıları önümden resmi geçit yaptırmadığım, yüreğimde tomurcuklanıp yüzümden sevgi olarak yayılan sıcaklığa sonsuz güvendiğim, içimde ikamet eden duygularımı karşı yüreklere fırlattığımda bana doğru geri dönen ya da orada kalan bölümüyle beslenip toraman bir çocuk olduğum, ve yazılası sayfalarca dip not, sığ notlarıda buralara yazmadığım bir ben vardı düzenler yuvarlağında…
Ve,
İki kasım bindokuzyüzaltmışsekiz günü fırtına sonrası yoğun seslilik ortamında ınga dedikten sonra içime düşen yürek ile karşılaştığımdaki
dip ve sığ notlarım…

İyi ki doğdun
Umuttun
Gelecektin
Mutluluktun
Hayattın
Nefestin

Ve dört temmuz günü herkeslerden aldım seni, benim umudum, benim geleceğim, benim mutluluğum, benim hayatım, benim nefesim ol istedim…

Ve aşj+1, kimin yüreğinin gücü yeter herkesin anlayacağı bir tonda onu anlatmaya, kimi gün yordum yoruldum, kimi gün aşj+1ımı sundum…
Belirli olmayan bir yerde bir kafa saklı, o kafayı benim sakladığım söyleniyor ben de kabul ediyorum, peki nerede …
Ve akj+1, aşığım, senin yanında mutluluğun pofuduk bulutlarından aşağıdaki karmaşayı seyredip doyasıya seni yaşıyorum, yokluğunda aşağıdaki karmaşa ile aynı seviyede olup karmaşaya karmaşa eklemenin enerjisini yaşıyorum, belki bu nedenle seni hep yanımda istiyorum, enerji fazlamla seni çarpmayayım diye…
Ben de düşünüyorum senin ve benim her anımızı işgal etmeyelim diye ve biliyorumki o durumda daha da keyifli döneceğiz birbirimize, ama beni boş bırakmaya gelmeyebilir, fazla topladığım enerji ile çarpılabiliriz…
Özgürlük uğruna elimde olmayanları bile feda ederken senin esirin olmayı niye seçiyorum bilemiyorum ama seni seviyorum…

İşte böyle bir durumdayız ve aşj+1ımızın soluk alışı çok güzel, bir kuş uçumu uzakta olmak ya da uzaklarda olmanın önemi yok…

Sen+ben+biz = Aşj+1

02.11.1998

bir horoz ötüyor











ksb


Bir horoz ötüyor, yeni bir gün başlıyor. Kimbilir yeni bir güne umutla bakmak için neler yapmaya çalışıyor insanlar. Ben çok şanslıyım. Hayatın içindeki tek gün yetti umutla yaşamama. Sonbahar yapraklarının kırmızısı gökyüzünden ayrıldı, toprağın üstündeki son dinlenme yerine doğru gözyaşları ile elele ulaştılar. Kasım ayı diğerlerinden sıyrıldı, sayılı günlerden ikincisi mutluluk kokularını sundu dünyaya. Kimselerin haberi yoktu, yaşama eklenen kocaman gözlerden. Doğa canlandı. Uzayın kara delikleri havayi fişek gösterileri yaşadılar içlerinde.
Kimdi bu güzel yürek?
Bir kız çocuğu, tüm solukları, düşünceleri, sevgisi, umutlarıyla sarmaladı dünyayı. İnsanlar beklediler. Kız çocuğu güzellikleriyle büyüdü. Korunması gerekeni korudu, paylaşması gerekeni paylaştı. İnsan olmanın onurunu bir bakışıyla anlattı. Ulaşılmaz insanlar vardır düşüncelerde, akıllara bile gelmez…
İki kasım günü yüreğime geldi. Hoşgeldi ve sevgiler getirdi. O benim canımın içi, yaşamaya değer ne kaldı sorumun cevabı, insan olmayı, erkek olmayı, çocuk olmayı, sevgi olmayı onunla doyasıya yaşadım. Sonbaharın kırmızı yaprakları taşıdı onu hayatıma. Dayanılmaz bir mükemmelliği var. Diyorum ya, o benim canımın içi. Kendi aklımın aldığınca düşündüğümde, gerçeğe dönüştürdüğüm güzel hayallerimin bütünü.
Doğdu. Beni doğurdu. Birlikte büyüyoruz. O benim altımı değiştirdi, ben de onunkini. İlk dişimiz birlikte çıktı. İlk taytayı birlikte başardık. İlk sözümüz sevgi oldu. Aynı sırada okuduk. Aynı yatakta gelişiyoruz. Herşeyimiziz.
Doğulan bir günün anlamı, o gün ile sevgini paylaştığında büyüyor…büyüyor…büyüyor…
Sevgilim, doğum günü bebeğim benim, neler söylemeli, neler yazmalı sevginin üstüne, hepsini birbirine eklemeli ve sana ulaştırmaya çalışmalı gibi geliyor.
Bugün. Bir sevginin doğum günü aynı zamanda. Taa o zamandan verilmiş mutluluk sözü var aramızda ve o mutluluğu paylaşma, yürekleri güldürme, hayata ekleme sözü var. Kaç dolunay birbirini kovalar, bir martı denize doğru kaç defa süzülür, günebakan kaç defa yüzünü çevirir, yaşam gereğini yapar ve sürer gider. Hem de bizim sevgimizle beraber sonsuza ilerler.
Sevgilim,
okyanusu ile buluşamayan, kısılmış kalmış bir nehirdim ve kollarını açtın hayatıma, buluştuğum okyanusum oldun. O nedenle bugün en çok benim için anlamlı. Ve bu anlamı birlikte yaşattığımız için çok mutluyum.
İyi ki doğdun sevgilim.

02.11.1998