29 Ekim 2019 Salı

Koşmayan. Lar.

ksb
Koşmayan.
Lar.

Kocaman stad topuğuna kadar doluydu. 8 kişi başlangıç çizgisinde aynı hizada dizilmişti. Bir kişi hariç birbirlerine bakıyorlardı. Bir kişi hariç kazanacaklarından eminlerdi.

Koşmayan.
Lar.

Kocaman stad topuğuna kadar doluydu. Silahın sesi duyuldu. Bir kişi hariç diğerleri çizgilerini terk etmediler. Bir kişi hızla koşmaya başladı. Kendine doğru koşmanın ne kadar uzak ya da yakın olduğunu düşünmeden diğerlerinden koşarak uzaklaştı.

Koşmayan.
Lar.

Topuğuna kadar dolu stadtan çıkıp kendine doğru yürek hızıyla koşmaya devam etti. Diğerleri hala başlangıç çizgisinin üzerinde kıpırdamadan, kendilerini umursamadan duruyorlardı.

Başlangıç çizgisi ile bitiş çizgisi aynıydı.
Koşmayan.
Lar.
'ın 7 si birden birinci oldular. Kendine doğru yüreğiyle koşan, stadı terk ettiği için diskalifiye edildi. Topuğuna kadar dolu stad sanki kendileri birinci olmuş gibi inliyordu. 1. lik kürsüsüne 7 si birden sığamayacak kadar sığarak altın madalyalarını aldılar. Toplu fotoğraf çektirmediler. Hepsi selfi yaparak kendi birinciliklerini sosyal medyadan ilan ettiler.

Koşmayan.
Lar.

Topuğuna kadar dolu stadı terk ederek yüreğiyle hala kendine koşanı kimse merak etmedi. Başlangıç çizgisinde biten hayatlara herkes alışıktı.

29.10.2019

22 Ekim 2019 Salı

Kayıp. Lar.

ksb
Kayıp.
Lar.

Çoğunluk mu kayıp yoksa azınlık mı?
Herkes kadar yaşayan mı kayıp yoksa kendi kadar yaşayan mı?

Bindiğimiz dalı kesip herkesin arasına düşüyoruz. Ne ağacımızı arıyoruz ne de kendimizi. Koşturuyoruz, kendimizden en uzağa yüreğimiz götümüze vura vura koşturuyoruz. Ne varabiliyoruz ne de nereye varmak istediğimizi biliyoruz.

Kayıp.
Lar.

Sadece kazanmayı biliyoruz. Kaybettiklerimizden haberimiz bile olmuyor. Cenaze namazında bir sola bir sağa bakıyoruz, kendimizi göremiyoruz. Bir an için bu hayat bitti bitiyor diye hissediyoruz ama iyi bilirdik dedikten sonra koştura koştura kendimizden uzaklaşıyoruz.

Kendi cenazemizde, kendimiz için sorulan "nasıl bilirdiniz" sorusuna ne cevap verirdik?

Kim olduğunu bilmeden her şeyi bilenlerin yuvarlağında kendi peşinden koşanlara "kayıp" deniyor. Herkesin peşinden koşanlar insan oluyor. Bir köpek havlıyor.

Kayıp.
Lar.
Benim için var olanlar.
Herkesin içinde kendime en derinden dokunmak için nefes alıyorum. Kolay olmuyor ama kendim kadar zor oluyor. Herkesin içinde yaşıyorum, kendi gölgemin içinde kendim kadar yaşıyorum.

Kendinize mutlu bakın.

23.10.2019


6 Ekim 2019 Pazar

Aşk.

ksb
Aşk.
Karanlığın zifirisinde yalnızlığına yüreğinden terler fışkıra fışkıra koşarken farketmediğin uçurumdan aşağıya düşerken ve hayata veda etmeye hazırken...

Aşk.
Olmayan bir kalemle vücudunun kıvrımları  imkansız güzellikte çizilmiş, tanımadığın ve bir daha duyamayacağın imkansız kokusu tenine yağdırilmış, görür görmez daha önce hiç görmediğine yeminler edeceğin gözleri imkasız yüzüne armağan edilmiş, daha ellerini içinde kaybetmeden bütün benliğini kaybedeceğini anladığın imkansız saçları bilinen bilinmeyen alfabelerle anlatılamayacak yüreğinin üzerine düşmüş bir kadının sensiz yatağına düşmektir.

Aşk.
Kendinden düşmektir.
Hayattan düşmektir.
Dünden gelecekten onu gördüğün an'a düşmektir.
Senden benden bize düşmektir.
Bütün çoğullardan bir'e düşmektir.

Aşk.
Bütün rakamlar dünyasının
tam oratasında...
Bir olmaktır.

Koto Serdar Bulgu
07.10.2019

Telefon.

ksb
Telefon.
Sarı telefon kulübesi.

Uzakta mı yakında mı anlamıyorum.
Sarı.

İçindeyim.
Çevirme yerleri üçgen olan ankesörlü bir telefon...
İçinde olduğum sarı telefon kulübesinin üçgen çevirme yerlerini düşünmüyorum.
Burada olduğuma göre birisine telefon edeceğim herhalde diyorum.

Kime?

Ayrıldığım aşk'a mı? Ardımda bıraktığım dost diye adlandıran insanları mı? Hiç gitmediğim şehirdeki tanımadığım birine mi?

Bilmiyorum.

Avucumun teri içinde parlayan ptt yazısına bakıyorum. Jeton. Düşmesi gereken yere bırakıyorum. Bir numara çevirmeliyim. Kimseyi aramak istemiyorum. Kimsem olduğunu hatırlamıyorum.

Bilmediğim bir numarayı çevirmek için sağ elimi kaldırıyorum ve parmaklarımın ucunun üçgen olduğunu göruyorum.
Umursamıyorum.

Bunca on yıldır umursadın da ne oldu bile demiyorum. Her şey normal geliyor. Sadece kendimin bile duymayacağı şekilde beni bile alıştırmışlar diyorum.

Hepimizi alıştırıyorlar.

Koto Serdar Bulgu
05.10.2019