çok yaşadım.
bu hayatın fazlası oldum.
hayatta ne varsa gereğinden
fazlasını yaşadım.
gereğinden fazla insan
oldum. gereğinden fazla aşık oldum. gereğinden fazla dost oldum. gereğinden
fazla dokundum. gereğinden fazla dinledim. gereğinden fazla anladım. gereğinden
fazla gittim. gereğinden fazla bekledim. gereğinden fazla inandım. gereğinden
fazla uzlaştım. gereğinden fazla bildim. gereğinden fazla düşündüm. gereğinden
fazla dokundum.
gerek kim ki ?
bu hayatın azı olamadım.
hayatta ne varsa dibine
kadar yaşadım.
sevildiğim kadar sevemedim.
anlaşıldığım kadar anlamadım. dokunulduğum kadar dokunamadım. dinlendiğim kadar
dinleyemedim. gelindiğim kadar gidemedim. beklendiğim kadar beklemedim.
inanıldığım kadar inanamadım. bildikleri kadar bilemedim. düşündükleri kadar
düşünümedim. dokunulduğum kadar dokunamadım.
gereksiz kim ki ?
çok yaşadım.
aşkı çok yaşadım. dost
sevgililiği çok yaşadım. dostluğu çok yaşadım. bu hayatta ne yaptıysam aşırı
doz yaşadım. fazla geldim. hiç bir zaman anlaşılamadım. sıradanın uzağına
uzaklara uzak geldim. herkes gerekeni bilirken, yaşarken, gerekmeyenin de
varolduğunu var ettim ama fazla geldim. sınırları içinde yaşayanlara önce hoş
geldim, sonra karıştırdım, kendimden uzaklaştım ı hissettirdim ama kendileri
değil başkalarıydılar.
kim kendisi ki ?
ben kimdim ki...
herkesin her konuda
başkasının koyduğu bir limiti vardı. ben utanmadan limitsizdim. limitsiz
dinledim. limitsiz anladım. limitsiz dokundum. limitsiz seviştim. limitsiz
yürektim. teslim olmak ayıptı, acizlikti. ne aşka ne bir insana teslim olmak
kendin olmamaktı. hiç kimsenin kendisi olmadığı bu düzenler yuvarlığında herkes
teslim olmamaya yemin etmişti. halbuki teslim bayrağının rengi bile beyazdı.
teslim olmak kaybetmek değildi, ilk defa çırılçıplak sevebilmekti.
kim çıplak ki ?
ben kimdim ki...
sadece rakı içen, her hayat
sarhoş, her daim alkolik, hiç bir apoletini olmayan, düzene uyamayan ya da
kendini düzdürmeyen, para kazanmadan nefes alabilen ama kimine göre jigolo
kimine göre yancı olan, geleceği olmadan bugünü yaşayabilen, arabası olmadan
yürüyebilen, mevkisi olmadan mevkisi olanlar tarafından mevkisi olan yalnızken
kapışılan, parayı seven kadınlar tarafından bile bir gece de olsa
parasızlığının keyfini yaşamak için görülebilen, unutulmuş bakışlara bir an
bakılıp kendi imkansız hayatlarına dönülebilen, hayatın karşısında kral olup
benim karşımda zayıflıklarını yaşayıp kralllıklarına geri dönülebilen, aslında
ben ben değilim, yaşamak istediğim hayat bu değil diye sabahlara kadar
konuşulup sabah kalmadığı yerden başlanabilen, her deliği kapatan birseksendört
küçüklüğünde bir tapaydım, sadece kocaman vücutlarda bütün vücudun akıp
gideceği küçücük bir delik açıldığında ona denk gelen bir tapaydım.
sıkıldım...
16.09.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder