ksb
Herkesin
hayaliydim, kimsenin gerçeği olmadım. Tam içlerindeydim, çok o kadar
uzaklarındaydım. Her kelimelerini anlayandım, onlar için doğan her cümlem
değerliydi, kendim için doğacak bir tek harfimin bile alfabe de yeri yoktu.
Günler sürmedi, yıllar, yarım asır sürdü. Daha da bitmedi, sonuna ulaşılamayan
anlayışlarımın daha sonu gelmedi. Gelse bile, suni teneffüs yapılıp, hadi kalk
dinle, anla, çöz, rahatlat a kadar ulaşılırdı. Gün ışığında göz aldığımdan
görünmeyendim. Karanlıkların hiç sönmeyen inatçı mumuydum, giderken üflenen,
gelince yanmış olması beklenen. Bıkmadım. Bildiğim, yaşadığım buydu.
Dinlemekten, anlamaktan, koşmaktan, yetişmekten bıkmadım. Benim için bir tik
olmuştu. Nerede sorunlu bir beden, bir ruh görsem yüreğim atıyordu. Bir bankta
oturmuş solgun bir nefes görsem yanına oturup içini kusmasını bekleyecek kadar
yüreğim atıyordu. Hiç bir zaman da uzun uzun beklemedim. Tanımadığım bile olsa
yanında oturduğum anda benim tikimi farkediyordu. Hayatının en önemlisini bana
anlatıp tikime güveniyordu. Ben de şaşırmıyordum. Bunca yıl yaşamış, binlerce
insana dokunmuş ve kimseyle paylaşamamış, benim farkedip yanına oturmamı
beklemiş diye düşünmüyordum, dinliyordum. Anlattığı çıkmazı hakkında konuşup
bir çözüm buluyordum ve sarılarak teşekkür edip gidiyordu. Arkasından
seslenemiyordum, çünkü adını bilmiyordum. Benim çözümüm sayesinde bundan sonra
ki hayatını değiştirdiğim insan adımı bile bilmiyordu. Belki bu satırları
okursa, işte hayatımın dönüm noktası olan tikli insan buymuş der…
Şu anda aklım
başka yerde kaldığı için oradan devam ediyorum. Bir sevdiğin iyi değilim diye
mesaj atıyor, okuyunca heyecanlanıp hemen arıyorsun. Tanımadığım bir ses
aradığınız insan cevap vermiyor diyor. Bir daha diyor, bir daha diyor, bıkmıyor
bir daha diyor… Bu defa ben iyi olmuyorum. En azından konuşup sesine dokunmak
varken çaresiz mesaj atıyorum ve teknoloji mesaj okundu diyor. Yine arıyorum ve
tanımadığım bir ses aradığınız insana ulaşılamıyor diyor. Ve o anda merakıma,
herhalde benim şu anımdan daha kötü değildir diyorum. Bıkmıyorum, yine arıyorum
ve tanımadığım başka bir ses ya da bana öyle geliyor ve aradığınız insan başka
biriyle konuşuyor ona gore sen kendini niye yoruyorsun diyor…Dokunmayı bir kez
daha seviyorum…
Herkesin
hayaliydim. Kimsenin beni gerçeği yapacak gücü yoktu. Hiç bir maddeye sahip
olmama isteğimi sahiplenecek gücü yoktu ki en güzel, en popüler maddelere sahip
olma gücü vardı. Hiç bir hırsımın olmamasını sahiplenecek gücü yoktu ki ulaşma
isteğinin aklına bile gelmeyecegi maddelere sahip olma hırsı vardı. Yaşadığım
bir baba hatırası nedeniyle para üzerine hiç bir ilişki kurmayacağım, sadece
beni ben olarak sevenlerle yaşayacağım travmama sahiplenecek gücü yoktu ki
paranın cazibesiyle hayatla sevişme gücü vardı. Herkesin hayaliydim, kimsenin
beni gerceği yapacak isteği yoktu. Benim sorun anında asılınacak olan yürek
kolumun olması herkese yetiyordu. Bu arada bütün bu satırları insanlar adına
boşuna yazdığımı biliyorum. Sadece kendim için yazıyorum. Her zaman dudağımın
arasından fırlamak isteyen harfleri özgür bırakmışımdır ve ancak öyle içimi
boşaltmışımdır. Yani kendim için yazıyorum. Kendimi, kendimle rahatlatıyorum.
Ne de olsa mastırbasyonun doktorosunu bitirmiş canlıyım. Benim gerçek olmama
gerek yoktu. Kötüyken, yalnızken, bardağını birisine tokuşturmak isterken,
kimseyi bulamamışken, yaşadığı acayip olayları kimseye anlatamazken,
yaptıklarına bir anlam veremezken ve kendine yakıştıramadığı halde yapıp onu
sıradanlaştırmak isterken, kocaman yüreğimin yanında küçücük kalan başka
organımla geceleri sabaha denk getirmek isterken, kimseye anlatamam, beni
yargılarlar ve hayatlarının dışına bırakırlar tadında yaşadıklarını paylaşmak
isterken, bana en sevdiklerini emanet etmek isterken… benim gerçek olmama gerek
yoktu. Nasılsa yanlarındaydım, nasılsa her göz yaşını sığdıracak yüreğe
sahiptim, nasılsa bir harfine koşup yetişendim, nasılsa her hastalığına her
zaman sıcak bir çorbam bulunurdu, nasılsa düğmeme bastıklarında bir kadın bir
daha bastıklarında bir erkek oluyordum…
Herkesin
hayaliydim, kimsenin beni gerçek olarak görecek birikmişleri yoktu. Nesli
tükenen bir canlıydım, herkes benim gibi olmak isterdi ama olmamak için elinden
bile gelmeyeni yapardı. Hayat sana güzel derlerdi, bir kaç adım ilerleyince
beni yerden yere vurup güzelliğimi çirkinleştirirlerdi. Önce beni sevmeyenlerde
olurdu. Ama çocukları beni çok sevdiği için bir şeyi var demek ki diyerek
sevenler de olurdu. Eninde sonunda rakı ile beslenen bir beslemeydim. Bir
psikolog kum saatine bastımı alacağı para aşağıda birikmeye başlardı. Benimse
rakı saatim vardı, akar akar akardı. Zaten ak dı…
Sıkıldım.
Herkesin hayaliydim,
Kimsenin beni
gerçeği yapacak gücü yoktu.
Şunu da yazayım.
… yüreğim
atıyordu… yüreğimi attım…
04.12.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder